Çocuğunuzla konuşurken duygu belirten kelimeler kullanın. “Üzgün” ve “hayal kırıklığına uğramış” duygu belirten kelimelerdir. “Aklından ne geçiyordu?” ve “Hiç sözümü dinlemiyorsun!” ise değildir.
Daha meraklı olun ve daha az ders verin. Çocuğunuzdan rahatsız edici hislerini detaylandırmasını isteyin. Bunun bir örneği, “Üzgün görünüyorsun, bana bundan bahset,” olabilir. “Böyle hissetmen için bir sebep yok.” İse iyi bir örnek değildir. Amacınız daha iyi hissetmesini sağlamak olsa bile çocuklarınızı hisleri yüzünden utandırmayın ya da azarlamayın.
Ödeşmeye çalışmayın. “Şimdi nasıl hissettirdiğini biliyorsun işte,” “… yapmasaydın…” ve “Bu benim de başıma geldi ve ben öyle hissetmedim!” çocuklara hislerinin yanlış olduğunu öğreten ifadelerdir. Bu onların kendilerini kötü hissetmelerine ve daha çok savunmaya geçmelerine sebep olabilir.
Olumsuz duyguların geçici olduğundan söz edin, tıpkı hava durumu, gelgitler, mevsimler ya da ayın evreleri gibi. Hisler değişir; değişmek zorundadır. Kötü hissetmekte sorun yoktur. Rahatsız edici duyguya saygı duyun ve değişeceğini hatırlayın.
Her yüzün altında yazılmış duyguların olduğu emojilerden oluşan bir poster edinin. Sık sık kullanın.
Her akşam o gün ikinizin de yaşadığı güzel ve güzel olmayan duygulardan sırayla bahsedin. “gurur duymak,” “hüsrana uğramak,” vb. duygulara odaklanın ve her duygudan önce gelen olaya ya da hikayeye fazla odaklanmayın.
Kendi rahatsız edici duygularınızı nasıl ele aldığınızdan söz edin. Belki spor salonuna gidiyorsunuzdur, günlük tutuyor, koşuyor, bir arkadaşınızla konuşuyor, kitap okuyor, bahçeyle uğraşıyor ya da meditasyon yapıyorsunuzdur.
Çocuğunuzun rahatsız edici duygular hissettiğinde neler yapabileceğine dair bir liste hazırlayın. Listede müzik dinlemek, dışarıda tebeşirle resim çizmek, şarkı söylemek, yapboz yapmak, bir oyun oynamak, mektup/eposta yazmak, bir şükran listesi yazmak, fotoğraf çekmek, dans etmek, konuşmak, basket atmak, kum torbasına yumruk atmak, kaykayla kaymak, boyama yapmak, yemek yapmak ya da birisi için kartpostal hazırlamak yer alabilir. Listeyi morali bozuk olduğunda kullanabileceği bir yerde tutun.
Bir durumu kötü bir şekilde ele alırsanız, özür dileyin ve daha sonra kendiniz de affetmek konusunda örnek olun. Duygularınızı nasıl ele aldığınız çocuğunuzun en ilham verici rehberi olacaktır.
Çocuğunuzun duygularını göstermek için çizim, resim, boyama, kolaj ya da heykel yapabileceği bir sanat köşesi oluşturun. “Bana nasıl hissettiğini göster” alıştırmaları çocuğunuzu yaratıcı dışa vurum yöntemlerini kullanmaya teşvik edebilir.
Çocuğunuzun “değiştirilmiş kitap” başlatmasına yardımcı olun. İkinci el sert kapaklı bir kitap alın, daha sonra 10ar ya da 20şer sayfayı birbirine yapıştırın ki böylece kitabın kalın sayfaları olsun. Çocuğunuza dergilerden resim kesmeyi gösterin ve birlikte kitabın kapağında bir kolaj yapın. Daha sonra çocuğunuz kendi kişisel değiştirilmiş kitaplarını açıp her sayfaya duygularının bir kolajını, resmini ya da çizimini yapabilirler. Güçlü bir duygu hissettikleri her zaman buna bir sanat çalışması ekleyebilirler. Eğer çocuğunuz küçükse merakınızı ve ilginizi koruyun, daha büyük çocuklarınıza ve ergenlik çağındakilere kendilerini ifade edecek mahrem alanı tanıyın.
Çocuğunuzla açık havada fiziksel etkinlikler yapın. Bu tür etkinlikler kaykay yapmayı, sörf yapmayı, futbol ya da tenis oynamayı, basket atmayı, kovalamaca oynamayı, yüzmeyi, parkta yoga yapmayı, kayak yapmayı, dağ yürüyüşünü, bisiklete binmeyi, kaya tırmanışını vb. içerebilir. Çocuğunuzun bir etkinlikten önce ve sonra rahatsız edici hislerini 1 ile 10 arası bir ölçekle değerlendirmesini isteyin. 9’dan 8’e bile düşmüş olsalar olumsuz duyguyu kendi başlarına düşürebildikleri için onları övün.
Birlikte gönüllü olun. Bizim kadar şanslı olmayan insanlara yardım etmek ve aldığımız iyilikleri geri vermek konusunda çocuklarınıza örnek olun. Etkinlikler evsizlere yemek dağıtan bir yerde gönüllü olmak, bir evsizler sığınağına malzeme götürmek, bir hayvan barınağında gönüllü olmak, otoyol çıkışında yardım isteyen insanlar için hediye çantaları hazırlamak, bir ev inşa etme görevini üstlenmek, bakımevinde yaşayan yaşlı birinin bakımını üstlenmek gibi şeyleri içerebilir. Başkalarına karşı verici olmayı düzenli bir etkinlik haline getirin. Cömertliğe katılmak ve takdir edildiğini hissetmek kötü duyguların en iyi panzehridir. Çocuğunuza duyguları öğretmek konusunda her fırsatın hakkını veremediğinizde kendinize karşı nazik olun. Büyüyüp evi terk etmelerinden önce pek çok şansınız olacak. Eğer bir durumu kötü bir şekilde ele alırsanız özür dileyin ve sonrasında siz de kendinizi affetmek konusunda örnek olun. Sizin duygularınızı ele alma biçiminiz çocuğunuz için en etkili rehber olacaktır.
Ayşe Başak Erk
Comments