Çocuğunuza yönerge vermeden önce onunla bağlantıya geçin. Çocuğunuzdan bir şey yapmasını istemeden önce çocuğunuzun seviyesine inin ve çocuğunuz ile göz kontağı kurun.Böylece çocuğunuzun dikkatini söyleyeceğiniz şeye çekmiş olursunuz. Çocuğunuz size odaklanmakta
Cümlenizi çocuğunuza yöneltin. Çocuğunuza bir şey söylemeye başlarken ismi ile başlayın: “Aslı, lütfen bardağı yerine koy.” Gibi.
Kısa konuşmalar yapın.Çocuğunuz ile olabildiğince tek cümle kuralını uygulayın. Çocuğunuza iletmek istediğinizi (istek, yönerge vb.) ilk cümlede sunmaya özen gösterin. Çocuğunuza uzun açıklamalar yaptığınızda ilk 2-3 cümleden sonrasını duymayacaktır. Ebeveynin fazla açıklamalar yaptığını gören çocuk anne-babasının kararsız olduğu hissine kapılabilir.
Sade olun. Çocuğunuz ile konuşurken öz ve sadece cümleler kullanın. Çocuğunuz dalgın görünmeye veya ilgisiz bakmaya başladı ise sizi artık dinleyemiyordur.
Çocuğunuzdan söylediğinizi tekrar etmesini isteyin.Tekrar edemiyor ise söylediğiniz onun için uzun veya karmaşık gelmiş olabilir.
Çocuğunuza davranışlarının olumlu sonuçlarını söyleyin.Bu yöntem küçük yaş çocuklarında çok daha etkilidir. 2-3 yaşındaki bir çocuk ile güç savaşını önlemek için “Giyindiğinde bahçeye oynamaya çıkacağız” dediğinizde istediğinizi daha hızlı tamamlayacaktır.
Olumlu kalın. Çocuğunuz ile konuşurken olabildiğince olumlu sözcükler seçin. Örneğin “koşma” yerine “içeride yürüyoruz, bahçeye çıktığında koşabilirsin” demek daha etkili olacaktır.
Yönergelerinizde istediğinizi net ifade edin. Çocuğunuza “aşağı in” demek yerine. “Şuanda senin aşağı inmeni istiyorum” veya “arkadaşında oynasın” demek yerine “ oyuncağını arkadaşınla paylaşmanı istiyorum” diyebilirsiniz.
Bunu yaptıktan sonra kalıbını uygulayın. Çocuğunuza “dişlerini fırçaladıktan sonra hikaye okumaya başlayacağız.” Diyebilirsiniz.Çocuğunuza aynı cümleyi “eğer “ ile başlatırsanız çocuğunuza bir seçim fırsatı sunmuş olursunuz.
Konuşmadan önce fiziksel olarak çocuğunuzun yanına gidin. Çocuğunuza diğer odadan “artık televizyonu kapat” demek yerine onun yanına gidin. Biraz çocuğunuz ile izlediğine katılın. Reklam arası olduğunda da televizyonu kapamasını isteyin. Böylece çocuğunuz sizin kararlı olduğunuzu fark edecektir.
Çocuğunuzun seçim yapmasına fırsat tanıyın. Çocuğunuzun yapılması gerekenlerin sıralamasını , renk seçimini vb. ona bırakabilirsiniz. “Önce dişini mi fırçalamak istersin, hikaye kitabını seçmek mi?”
Çocuğunuzun gelişimine uygun bir dil kullanın. Eğer çocuğunuz küçük yaş ise çok daha anlaşılır basit cümleler kullanın. Örneğin 3 yaşındaki çocuğunuza “neden böyle yaptın?” sorusunu yöneltmek uygun olmayacaktır.Yetişkinler bile bu sorunun cevabını veremiyor. Bu nedenle çocuğunuza “ biraz önce olanlar hakkında konuşalım” demek daha etkili olacaktır.
Çocuğunuzla konuşurken ifadelerinize dikkat edin.Çocuğunuz ile konuşurken lütfen, teşekkür ederim gibi ifadeler kullanmaya özen gösterin. Çocuğunuz konuşma becerilerini ebeveynleri ile pekiştirecektir bu sebeple çocuğunuza doğru bir örnek olmak önemlidir.
Çocuğunuz ile psikolojik olarak uygun konuşun.Çocuğunuz ile yargılayıcı veya tehdit edici bir dil kullanmayın.Bu tür konuşmalar çocuğunuzu defansif kılacaktır. Ayrıca kesinlikle yapılmasını istediğiniz bir şey olduğunda “Oyuncaklarını toplar mısın?” gibi sorulardan kaçının, “Oyuncaklarını toplamanı istiyorum” ifadesini tercih edin.
Söyleme istediklerinizi yazıya/resme dökün . Çocuğunuzla sözcükleri kullanmadan da iletişim kurabilirsiniz. Yapılması gerekenleri komik ve eğlenceli hatırlatma notları halinde çocuğunuza sunabilirsiniz.
Ses tonunuzu uygun şekilde kullanın. Çocuğunuz size karşı sesini yükselttiğinde, sizin sakin bir ses tonu ile çocuğunuza cevap vermeniz onu olumlu yönde etkileyecektir. Her iki taraf da sesini yükselttiğinde durum daha çözümsüz hale gelebilir. Çocuğunuza ona nasıl yardımcı olabileceğini sorabilir, etkin bir dinleyici olarak ona destek olabilirisiniz.
Duygu durumunu kontrol edin. Çocuğunuz ile konuşurken duygusal durumunun stabil olmasına özen gösterin.
İsteklerinizi tekrar edin. Küçük çocukların yönergeleri içselleştirebilmeleri için bir çok kez aynı şeyi duymaları gerekir. 3 yaş civarı ise çocuklarda yavaş yavaş içselleştirmeler başlar. Çocuğunuzun yaşı büyüdükçe daha az hatırlatmalara ihtiyaç duyacaksınızdır.
Çocuğunuzdan öneri isteyin. Çocuğunuza “Oyuncaklarını ortalıkta bırakma” demek yerine “ Yap-bozlarını nerede saklamak istersin?” gibi bir soru sormanız daha etkili olacaktır. Böylece çocuğunuz verdiği kararı daha istekli uygulayacaktır.
Çocuğunuza sınırlama getirirken alternatif sunun. “ Hamuru salonda yerde oynayamazsın ama mutfak masasında oynayabilirsin.”
Çocuğunuza durum ile bağlantılı duygularınızı ifade edin.”Bana haber vermeden oyun bölümüne gittiğinde, kaybolduğunu düşündüm ve endişelendim.”
Belirli bir karara vardığınızda konuyu kapatın. Çocuğunuz ile verilen karar üzerine daha fazla konuşmak zaman kaybıdır. Bu nedenle nötr bir ses tonu ile “kararımı değiştirmeyeceğim “diyerek çocuğunuza kararlı olduğunuzu iletirsiniz.Böylece çocuğunuz kısa sürede kararlı olduğunuz durumlarda ağlamasının, bağırmasının veya tutturmasının etkili olmadığını fark edecektir.
Çocuğunuza açık uçlu sorular yöneltin. Çocuğunuz ile iletişim kurmak için “evet/”hayır” sorularından uzak durun.Çocuğunuzun paylaşımını arttırmaya yönelik sorular sormayı tercih edin.
Çocuklarda Sözsüz İletişimde 8 İpucu yazısında göz atabilirsiniz.
Çocukla İletişim: Çocuğunuza Olumlu ve Sevgi İçeren Mesajlar İletmenin 22 Yolu ile ilgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Bu konuda psikolojik desteği Mika Psikoloji’ den alabilirsiniz: www.mikapsikoloji.com veya 0532-063-98-73
Comentarios