Uyku Yoksunluğu: Yeterli uykunun uyunmamasıdır. Bu durum ciddi sorunlara yol açabilir. Toplumumuzda oldukça yaygındır. Yaşına uygun yatma saatleri yerine yetişkinlere kolaylık sağlayacak (üstelik değişken) yatma saatleri uygulamaktayız ki bu çok sakıncalıdır.
Gece Uyanması: Her çocuk bazı geceler daha hafif uyuyup, uyandığı zamanlar olabilir. Fakat bu durum çok sık ve düzenli hale gelir, çocuğunuz uykuya dalmada problem yaşamaya başlarsa soruna işaret eder.
Uyku ile ilişkilendirmeler: Bu çocukların uyandıktan sonra uykuya dalamamalarının temel sebeplerindendir. Çocuk uykuya dalmayı sallanma veya emzik emme ile bağdaştırdığında onlar olmadan kendiliğinden uykuya dalamaz.
Ayrılık Zorunlukları: Ayrılık zorluklar hem sizi hem de çocuğunuzu etkileyebilir. Çocuğunuz siz orada olmadığınızda endişeli hissedebilir ve bu durumda gevşeyip uykuya geçiş yapamaz. Aynı şekilde sizde çocuğuz için endişelendiğiniz için en ufak seste onu kontrol etme ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu sorun ileride de yaşanabilecek ciddi sorunların ilk işareti olabilir.
Uykuya direnç/Uykuya geçişte zorlanma: Çocuğunuz uyumak istemediğinde bağırması, koşuşturması, tepinmesi vb. şekillerde tepki göstermesi durumudur.
Parasomni: Uyku bozuklukları ile ilişkilidir. Diş gıcırtma, gece terörü, kâbuslar, uykuda yürüme, alt ıslatma, huzursuz bacak sendromu gibi.
Gece Terörü: Uyku bozuklukları, küçük çocuklar ve okul çocukları arasında sıklıkla görülür. Bunun bir türü olan gece terörü 3-5 yaş arası özellikle erkek çocuklarda yaşanmaktadır. Ender olarak kız çocuklarında ve uyku problemlerine yatkın yetişkinlerde de görülmektedir. Diğer uyku bozuklukları gibi, irsî bir bağlantısı vardır. Gece terörü yaşayan çocuklar uyanıklarmış gibi görünseler de, aslında uykunun ileri evrelerindedirler. Karabasan/kabuslar ile karıştırılmamalıdır, onlar uykunun ilk evrelerinde görülür.
Gece terörü yaşayan çocuk diğer kişiler tarafından görülmeyen bir uyarımdan ürkmektedir. Bazen yüzlerinde ‘’dehşet’’ ifadesi vardır, bazen sadece ‘’garip‘‘ davranışlar sergilerler. Çoğunlukla gözler açık, odaklanmamış boş bakışlar, korku, terleme, titreme, bağırma görülür ve dış etkenlere karşı tepkisiz olurlar. Yürüyebilir ya da oturup kalabilirler. Sonra bu yaşanan olayı hatırlamazlar. Ulaşılmaz, telkin edilmez halleri izleyen içinde ürkütücüdür ve çaresizlik hissi uyandırabilir.
Gece terörü, uykunun 3. ve 4. safhalarında bir kesinti nedeni ile oluşur. Yaşanan stresli olayların, okuldaki ve/veya evdeki sorunların, uykusuzluk ile yakın bağlantısı vardır. Ender olarak yetişkinliğe kadar veya ömür boyu sürer. Çoğunluk ise yaş ilerledikçe gece terörünü atlatılır. Ebeveynin şefkatli anlayışı, uyandırmaya teşebbüs etmeden, hafifçe dokunmalar yeterli olacaktır. Stresi azaltıp, düzenli ve yeterli uyku uyumasını sağlamakta şarttır.
Gece Terörünü Engellemek için Genel Öneriler:
1.Yatmaya ve uykuya hazırlık rutini geliştirin.
2.Çocuğunuzun hep aynı odada, aynı yatakta yatmasını sağlayın.
3.Mümkünse yatma saatinde evdekilerin hareketliliği azaltılmalıdır.(Müzik, TV, misafir sesleri gibi)
4.Yatak odası loş olmalı, gece lambası çok kuvvetli olmamalı-hem ürkütücü gölgeler yaratır ,hem melatonin hormonunun çalışmasını yavaşlatabilir.
7.Çocuğun odasında, yatağının yakınında fişe takılı elektronik alet bulundurulmaması(saat, radyo, TV, bilgisayar gibi) önemlidir.
8.Gece terörü yaşandığında ise sakin bir şekilde çocuğun yanında geçmesini beklemek en doğrusudur. Eğer çok şiddetli ise veya kendine zarar veriyorsa, uzaman başvurmanız çok önemlidir.
Yaşanılan uyku sorunlarına çözüm olarak; önceden bahsedildiği gibi uygun bir rutini huzurla ve istikrarla uygulamak önemlidir. Eğer sorun devam eder ise altta yatan olası bir psikolojik sorunun tespiti için bir uzman başvurmanız doğru olacaktır.
Comments