Kardeş Kıskançlığı: Ebeveynler İçin Rehber – Neden Olur, Nasıl Yönetilir?
- Ayşe Başak Erk
- 18 Haz
- 1 dakikada okunur
Kardeş kıskançlığı, aileye yeni bir bebeğin katılmasıyla birlikte pek çok çocuğun hissettiği doğal ve anlaşılabilir bir duygudur. Bu kıskançlık, çoğunlukla sevginin, ilginin ya da ailenin değerli bir parçası olmanın paylaşılması korkusuyla ortaya çıkar. Büyük çocuk, artık “ön planda” olmadığını hissedebilir ve bu da onun duygusal dünyasında bir dengesizlik yaratabilir.
Bu dönemde çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre değişkenlik gösteren tepkiler görülebilir. Bazı çocuklar içine kapanırken, bazıları ise daha saldırgan ya da huysuz davranışlar sergileyebilir. Anne babaların bu süreçte öncelikle çocuğun duygularını anlamaya çalışması, kıskançlığı yok saymak yerine kabul edilebilir ve doğal bir duygu olarak ele alması çok önemlidir.
Çocuğa “kıskanmamalısın” demek yerine, “kardeşinle zaman geçirmemi kıskanıyor olabilirsin, bu çok normal” gibi empatik ve yargılayıcı olmayan ifadeler kullanmak, duygularını ifade etmesini kolaylaştırır. Ayrıca çocukla baş başa vakit geçirmek, onunla birlikte kaliteli ve özel zamanlar yaratmak da önemlidir. Bu sayede çocuk, hala önemli ve sevilen biri olduğunu hisseder.
Yeni doğan kardeşle ilgili bakım işlerine büyük çocuğun da dahil edilmesi, “yardım eden” ve “katkı sunan” bir konuma gelmesini sağlayarak hem kıskançlığı azaltabilir hem de kardeşler arası bağı güçlendirebilir. Bu süreçte büyük çocuğu sürekli “abla” ya da “ağabey” rolüne zorlamak yerine, kendi gelişimsel ihtiyaçlarını da göz ardı etmeden hareket etmek gerekir. Unutulmamalıdır ki o da hâlâ bir çocuk ve ilgiye, sevgiye muhtaçtır.
Kardeş kıskançlığı, doğru yönetildiğinde çocukların duygularını tanımayı, ifade etmeyi ve paylaşmayı öğrenmesine yardımcı olur. Sabırla ve sevgiyle yaklaşmak, bu zorlu dönemi sağlıklı biçimde atlatmanın anahtarıdır.
Kardeş kıskançlığını Önlemek hakkında yazıya buradan erişebilirsiniz.