STOP-DUR: O anda ebeveyn, her ne yapıyorsa onu bırakmalı, dikkatini tamamen çocuğa vermelidir. Çocuk heyecanlı mı? Aç mı? Üzgün mü? Ya da acı mı çekiyor?
SQUAT-EĞİL: Ebeveynler eğilip çocuğun göz hizasına gelerek onunla iletişim kurduklarında, çocuk kendisini görülmüş ve takdir edilmiş hissedecektir. Böylelikle ebeveynin durumu kontrol etmesi kolaylaşacaktır.
SHHH-ŞŞŞŞ: Bu noktada, ebeveynler gülümsemeli, sakinleşmeli, ses tonunu düşürmeli hatta fısıldayarak konuşmalıdır. Bu yalnızca ona örnek olacak bir davranış değildir. Aynı zamanda sizin ne dediğinizi duymak için susup sessizleşebilir.
SING-ŞARKI SÖYLE: Eğer bir türlü yatıştırılamazlarsa, ebeveynler hafifçe şarkı mırıldanmaya başlayabilirler. Aşina olduğu, bildiği bir şarkı onu içsel olarak sakinleştirecektir. 4S yöntemi birçok yerde uygulanabilir, fakat eğer ebeveyn çocuğu, bulunduğu stresli ortamdan fiziksel olarak çıkarabiliyorsa, bunu yapmalıdır. Marsh böyle durumlarda, “Bulunduğunuz yerden, sinemadan, restorandan ya da partiden çıkın ve çocuğunuzun sakinleşmesini beklerken, yavaş yavaş yürüyün ve etrafı dolaşın.” diyor. “Eğer terk edemeyeceğiniz bir ortamdaysanız, mesela uçak gibi, çocuğunuzu konforlu bir pozisyonda sakince tutun ve kulağına eğilip, sakin ve rahatlatıcı bir şarkı fısıldayın. Çocukların sevilmeye ve güvende hissetmeye ihtiyacı var, ezilmeye ve bastırılmaya değil. Uçaktaki diğer insanlar çocuk ağlamasını hayatlarında ilk defa duymuyor ve hayatta kalabilmişler. Bir ebeveynin en önemli sorumluluğu her şeyden önce çocuğudur ve ona karşı hassas olabilmektir, etraftaki yabancılara değil. Bazıları bunun bir çocuğu bozacağını onu şımartacağını düşünebilir, ancak bir çocuğun her kaprisini çekmek ve onu şımartmak ile bir ebeveynin çocuğuyla kurduğu empati arasında çok büyük bir uçurum vardır. Ailesine güvenen çocuklar her durumda çok daha kolay sakinleşirler. Fakat elbette, ebeveynler bütün bunları bilse de, bazı anlar vardır ki sınırlarını zorlar. Eğer çocuklarının ağzını kapatmışlarsa ve bundan pişman olmuşlarsa, Dr. Marsh'a göre yapabilecekleri en iyi şey, onlara gerçeği söylemektir. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak, çocukları yaşanan olayları anlamlandırma sürecinde yalnız bırakır. “Herkes sakinleştiğinde ve olayın üzerinden bir süre geçtiğinde, çocuğunuza bağırırken elinizi ağzına koyduğunuzu hatırladığınızı ve sessiz/sakin olmanın gerçekten çok önemli olduğunu düşündüğünüzü söyleyin” diyor Marsh. “Ve ona bunu yapmaktan hiç hoşlanmadığınızı, muhtemelen onun da hoşlanmadığını söyleyin. Eğer sakinleşmek için yardıma ihtiyaçları varsa, başka bir yol bulabileceğinizi söyleyin. Hatta çocuğunuz biraz daha büyükse, ona ne bu konuda ne düşündüğünü sorun. Önerebileceği bir yol var mı?” Ebeveyn ve çocuk, davranışlarını düzenlemek için bir yol bulmuşlarsa birlikte, elbette bunu uygulamaya geçirmeliler. Bir şeyler sakin olduğunda ne kadar pratik yapılırsa, işler kızıştığında bu yol o kadar tanıdık gelir ve çocuklar için uygulaması o kadar kolaylaşır. Ne olursa olsun, ebeveynler çocuklarına ve elbette kendilerine, nezaketle ve yardımsever bir şekilde yaklaşmalıdır.
Ayşe Başak Erk
Komentarze