Çocuğum Telefon / Tablet / Ekranla Çok Vakit Geçiriyor — Sınır Koymalı Mıyım?
- Ayşe Başak Erk
- 35 dakika önce
- 2 dakikada okunur
Son yıllarda birçok ebeveynin ortak cümlesi:
“Ne zaman eline telefonu alsa dünyayla bağlantısını koparıyor.”

Ekranlar artık hayatın ayrılmaz bir parçası. Eğitimde, iletişimde, eğlencede, hatta aile içi planlamalarda bile dijital araçlar var. Ancak çocukların ekran süresi uzadıkça; dikkat dağınıklığı, duygusal dalgalanmalar, uyku sorunları ve bağımlılık riski de artıyor.Bu durumda akla gelen en temel soru: Sınır koymalı mıyım, yoksa güvenip kendi dengesini bulmasını mı beklemeliyim?
Ekranlar Çocuk Gelişimini Nasıl Etkiliyor?
Ekran süresinin etkisi, yaşa ve kullanım biçimine göre değişir.Küçük yaşlarda (özellikle 0–6 yaş) ekranlar çocuğun beyin gelişimini doğrudan etkiler. Bu dönemde çocuklar dünyayı dokunarak, hareket ederek, göz teması kurarak öğrenir.Uzun süreli ekran kullanımı bu doğal öğrenme biçimlerini sınırlandırabilir.
Daha büyük çocuklarda ise, ekranın etkisi daha çok davranışsal ve duygusal düzeyde görülür.Örneğin:
Dikkat süresinin kısalması
Sosyal ilişkilerde geri çekilme
Duygusal düzenlemede zorluk
“Gerçek” aktivitelerden (oyun, doğa, okuma) uzaklaşma
Araştırmalar, günde 2 saatin üzerindeki pasif ekran süresinin (YouTube, TikTok, oyunlar vb.) bu belirtileri güçlendirdiğini gösteriyor. Ancak burada önemli olan “ne kadar süre” değil, “nasıl bir içerik” ve “nasıl bir ilişkiyle” kullanıldığıdır.
Ekran Kullanımı: Yasak Değil, Rehberlik Meselesi
Ekranı tamamen yasaklamak çoğu zaman ters etki yaratır.Çocuk “yasak” olan şeye karşı daha fazla merak ve gizli kullanım eğilimi gösterir.Bu nedenle amaç, yasak koymak değil; dengeyi öğretmek olmalıdır.
Ebeveynin rolü burada “kontrol eden” değil, rehberlik eden bir tutumdur.Örneğin, ekran süresini birlikte belirlemek, içerikleri birlikte izlemek, ya da kullanımdan sonra kısa bir sohbet yapmak (“Bu video sana ne hissettirdi?” gibi) çocuğun dijital farkındalığını artırır.
Çocuğun kendi iç denetimini geliştirmesi için dıştan sınır kadar, içsel farkındalık da gereklidir.
Sınır Koymanın Psikolojik Önemi
Sınırlar, çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak için değil, güvende hissetmesini sağlamak içindir.Belirsizlik, çocukta kaygı yaratır; sınır ise güven verir.Bu yüzden “ekran süresi kuralı”, bir otorite göstergesi değil, bir düzen duygusu oluşturur.
Ancak bu sınırın etkili olabilmesi için:
Tutarlı olmalı (bir gün izin verilip ertesi gün yasaklanmamalı),
Açıklayıcı olmalı (“Sağlığın için birlikte denge bulmamız gerekiyor” gibi),
Çocuğun katılımı sağlanmalı (örneğin, “Sence kaç dakika yeterli olurdu?” diye sormak).
Çocuk kendi payı olduğunu hissettiğinde, kurala direnmek yerine sahiplenmeye başlar.
Ekran Kullanımında “Kaliteli İçerik” Farkı
Tüm ekran süreleri eşit değildir.Eğitici içerikler, yaratıcı oyunlar veya ailece izlenen filmler pasif tüketimden farklıdır.Pasif ekran kullanımı (örneğin sonsuz video akışları, rastgele içerikler) beynin ödül merkezini aşırı uyarır.Etkileşimli kullanım ise (örneğin bir belgeseli izleyip üzerine konuşmak, dijital çizim yapmak) öğrenmeyi destekleyebilir.
Bu nedenle, ekranı tamamen reddetmek yerine “kaliteli dijital zaman” oluşturmak daha gerçekçidir.
Ekran Bağımlılığına Giden Yol
Birçok ebeveyn “bağımlı mı oldu?” endişesini dile getirir.Aslında bağımlılık, yalnızca ekran süresine değil; duygusal bağlanma biçimine de bağlıdır.Çocuk, can sıkıntısını, yalnızlığı ya da öfkesini yalnızca ekranla düzenliyorsa; bu durumda ekran bir “duygusal düzenleyici” hâline gelir.
Bu döngüyü kırmanın yolu, çocuğun başka kaynaklarla da rahatlama yolları bulmasına destek olmaktır: hareket, oyun, sanat, doğa, arkadaş ilişkileri…
🌿 Ebeveyn İçin Öneriler
Birlikte kural belirleyin. Çocuğunuzun fikirlerini alın, ekran süresini ortak kararla oluşturun.
Ekran dışı alternatifler sunun. Hareket, sanat, doğa etkinlikleri ekrandan alınan keyfi dengeleyebilir.
Ekran kullanımını paylaşın. İzlediği içeriği birlikte tartışın, merakını dinleyin.
Model olun. Ebeveynin kendi ekran alışkanlığı, çocuğun davranışını doğrudan etkiler.
Yasak yerine rehberlik. “Bu senin için iyi değil” yerine “Bunu birlikte düzenleyelim” yaklaşımı güven duygusunu korur.
“Ekran süresi arttıkça öfke, inat ya da duygusal taşkınlık da gözlemliyorsanız, ‘Çocuğum öfke kontrolü sorunu yaşıyor, ne yapmalı?’ yazısını da inceleyebilirsiniz.”




