top of page
  • Ayşe Başak Erk

Çocukla İletişim: Çocuğunuza Olumlu ve Sevgi İçeren Mesajlar İletmenin 22 Yolu

  1. Çocuğunuz ihtiyacını size ilettiğinde, bu ihtiyacını karşılamak istemeyen davranışların ortaya çıkmasını önler.İhtiyaçları giderildiğinde öğrenme için bir sonraki evreye geçiş yapabilir.

  2. Çocuğunuz için güvenli bir ortam yaratın. Çocuğunuzun erişebildiği alanlarda değer verdiğiniz eşyalarınızı, çocuğunuz belli bir yaşa gelene kadar yerleştirmeyin.

  3. Altın Kuralı uygulayın. Çocuğunuzun içinde bulunduğu durumda siz olsaydınız , size nasıl davranılmasını istediğinizi göz önünde bulundurarak hareket geçin.

  4. Çocuğunuza empatik yaklaşın. Çocuğunuzun davranışı size mantıksız gelse bile, bu davranışın altında yatan düşünceleri ve duyguları onun için gerçektir.

  5. Çocuğunuzun duygularına değerli bulduğunuzu ona hissettirin. Böylece sizin onu anladığınızı ve ona destek olacağınızı bilir.Her bir duygunun ifade edilmesinin/yaşanmasının doğal olduğu hisseder, içselleştirir.

  6. İstemeyen davranışa neden olan altta yatan ihtiyaca yönelik stratejiler izleyin. Olumsuz davranışın asıl sebebine yönelik davranmadığınız da, ihtiyacı karşılanana kadar farklı olumsuz davranışları deneyecektir.Örneğin “ Bugün çok fazla telefonda konuştuğum için mi kızdın? Birlikte yürüyüşe çıkalım mı?” demek ile çocuğunuz anlaşıldığını ve sevildiği hisseder.

  7. Sorun ile baş ederken”kazan-kazan”  ile herkesin ihtiyaçlarını karşılacak çözümler üretmeye çalışın.

  8. Çocuğunuza sevildiğini ve takdir edildiğini hissettirin. Genellikle çocuklar “kötü” davranışları ilgi ve sevgi almak için kullanırlar.Olumsuz davranışlar o anda ellerinde olan en iyi yöntemleridir. Eğer çocuklar, isteklerini ve duygularını daha olgun bir şekilde ifade edebilme becerileri olsaydı , mutlaka bu yöntemi kullanırlardı.

  9. Çözümlenmesi o anda stresli olan bir durumda dikkatinizi oradan çekin: “Bir mola verelim. Bunun yerine ne yapmak istersin?”

  10. Gün içinde siz ve çocuğunuzun besin değeri yüksek, sağlıklı yiyecekler tüketmesine dikkat edin.Böylece kan şekeri düzeyiniz daha sabit olacaktır.

  11. Nefes alın! Stresli hissettiğinizde bol oksijene ihtiyaç vardır, açık havada kısa ve sık nefesler alın.Stresli durumda bir kaç derin nefes bile kişinin daha sakin olmasına ve daha net düşünmesine yardımcı olur.

  12. Bir arabanın benzin deposu doldurulmadığı sürece nasıl çalışmıyor ise çocuğunda duygusal depoları düşük seviyede ise en iyi şekilde fonksiyonunu sürdürmesi beklenemez. Bu nedenle çocukların duygusal depolarını doldurmada etkili 3 şeyi unutmayın: göz teması, fiziksel temas ve bölünmemiş dikkat/ilgi.

  13. Papatya çayı, hem çocuklar hem de yetişkinler için sakinleştirici etkiye sahiptir. Emziren annelerin bebeğin uyuma saatinden1 saat önce papatya çayı içtiklerinde bebekleri de sakinleşir.Büyük yaş çocukları ise, soğuk ve dondurma şeklinde papatya çayını tüketmeyi tercih edebilir.

  14. Çocuğunuz ile birlikte mola alın. Ortamı-durumu değişimleyin, örneğin kısa bir süreliğine açık havaya çıkabilirsiniz. Bu ufak molalar hem ebeveynler için hem de çocuklar için faydalı olabilmektedir.

  15. Kendinize, sizi motive edecek, cesaretlendirecek hatırlatıcı kartlar hazırlayabilirsiniz.Örneğin; çocuğumun hayallerini desteklemek, çocuğumun davranışını bi kenara koyarsam aslında ne hissediyor gibi.

  16. Çocuğunuza seçenekler sunun. Çocuğunuz kendi seçim hakkının olduğunu, kendi seçimlerinin önemli olduğunu hissetmeye ihtiyaç duyar. Sizin için çok da önemli olmayan bir seçim olsa da (mavi bardak mı kırmızı bardak mı ?) çocuğunuz hayatını kontrol edebildiğini hisseder.

  17. Çocuğunuza uyku zamanında kısa süreli masajlar yapmayı önerebilirsiniz.Bu masajlar çocuğun daha rahat ve huzurlu uyumasına yardımcı olabilir böylece ertesi güne daha enerjik ve esnek bir ruh hali ile uyanabilir.

  18. Çocuğunuz ile kısık sesle konuşun. Stresli bir durumda iken çocuğunuz ile sakin ve kısık bir sesle konuşmak çocuğunuzun dikkatini çekebilir ve sakinleşmesine yardımcı olabilir.

  19. Çocuğunuza zaman tanıyın. Çocuğunuza “ Oyuncağını paylaşmaya /arabaya binmeye/ceketini giyme hazır olduğunda bana haber ver” demek çocuğunuzda otonomi hissi oluşturacaktır ve sizinle işbirliği yapmasını kolaylaştıracaktır.

  20. Kendinize zaman tanıyın. İçinizden 10 kadar sayın veya mola isteyin (“Şuanda ne söylemem gerektiğini bilmiyorum.Lütfen bana bir dakika ver bunu tekrar düşüneyim”). Bazen olayları daha objektif ve net görebilmek adına molalara ihtiyaç duyarız.

  21. Çocuğunuzun sözlerini görüntülere dönüştürdüğünü unutmayın. Örneğin “koşma artık” yerine “yavaşla” demek daha etkilidir. İlk ifadenin görüntüsünde koşan bir kişi vardır, yapmama eki ise sonradan gelir.Aynı şekilde spesifik bir istekte bulunmak genel bir istekten daha faydalıdır: ”dikkatli ol!” yerine ”lütfen bardağı masaya koy”.

  22. Kendinize: “ Bu olaya  geriye dönüp baktığımda daha az önemli ve komik gelecek mi?” diye sorun. Eğer öyleyse şimdiden neden gülmeyesiniz? Gününüzü daha sonra bu güne dönüp hatırlamak isteyeceğiniz türden anılarla doldurun.

Derleme: Uzm.Gelişim Psk. Ayşe Başak Erk /The Natural Child Project

bottom of page